Connect with us

KÜLTÜR

Uğruna İnsanların İntihar Ettiği İran Şahının En Sevdiği Karısı Anis-el Doleh

Tarihin tozlu sayfalarında öyle karakterler vardır ki, onları sadece yaşadıkları dönem değil, haklarında anlatılan efsaneler de ölümsüzleştirir. İran tarihinin en ilginç figürlerinden biri olan Anis-el Doleh, işte tam da böyle bir karakter. Üstelik sadece tarihi değil, internette yayılan memler, “güzellik algısı değişti” temalı paylaşımlar ve tabii ki bazı efsanevi aşk hikâyeleriyle günümüzde de adından sıkça söz ettiriyor.

Ama bir dakika… Bu kadın gerçekten o kadar etkileyici miydi? Yoksa yıllar içinde gerçek ile kurgu birbirine mi karıştı? Gelin birlikte hem tarihe, hem efsaneye, hem de bol bol eğlenceye göz kırparak Anis-el Doleh’in hikâyesine dalalım.

Advertisement

Sahnede Yeni Bir Kraliçe: Anis-el Doleh Kimdir?

Anis-el Doleh, İran’ın Kaçar Hanedanı döneminde hüküm süren Nâsırüddin Şah’ın baş kadınlarından biriydi. Aslında onun asıl adı Fatemeh idi. “Anis-el Doleh” (دولت), yani “Devletin Dostu” veya “Devletin Yoldaşı”, ona sarayda verilen unvandı.

  1. yüzyılın ortalarında yaşamış olan Anis, ilk başta sıradan bir harem kadınıydı. Ancak güzelliği, zekâsı ve en önemlisi Şah’ın kalbini çalma konusundaki olağanüstü yeteneğiyle, kısa sürede haremdeki tüm kadınları geride bıraktı. Ve evet, yanlış duymadınız: İran Şahı’nın yüzlerce kadını olan hareminde birinci kadın olmayı başardı. Tıpkı bir Netflix dizisindeki taht oyunları gibi!

Güzellik Algısı: Bıyıklı Kadın, Kalın Kaş ve İntiharlar

Anis-el Doleh ile ilgili en çok konuşulan şeylerden biri de şu meşhur iddia: Uğruna erkeklerin intihar ettiği kadın!

Bugünün güzellik standartlarına göre oldukça “alışılmışın dışında” bir görünüme sahip olduğu söyleniyor. Hatta sosyal medyada sık sık karşılaştığımız “İşte İran Şahının intihar ettiren sevgilisi” başlıklı paylaşımlar, onun eski bir fotoğrafını içeriyor: Kalın kaşlı, bıyıklı, geniş yüzlü, geleneksel kıyafetli bir kadın.

Tabii bu görselin gerçekten Anis-el Doleh’e mi ait olduğu hâlâ tartışmalı. Ancak kesin olan şu ki; dönemin güzellik algısı bugünle tamamen zıttıydı. O dönem İran’ında ve birçok Doğu kültüründe dolgun vücut, gür kaş, hafif bıyık ve koyu ten, kadınsılığın simgesi sayılıyordu. Anis de bu “güzelliğin vücut bulmuş hali” olarak görülüyordu.

Advertisement

Ama… “İntihar edenler” kısmı? Hemen onu da açıklayalım.


Gerçekten Uğruna Erkekler İntihar mı Etti?

Efsaneye göre, Anis-el Doleh’i bir kez gören erkekler onun aşkından çıldırır, ulaşılamazlığı yüzünden büyük acılar yaşar, hatta bazıları bu aşkı kaldıramayıp hayatına son verirmiş. İddialar öyle dramatik ki, bir adamın sarayın bahçesinde kendini yaktığı bile anlatılıyor!

Advertisement

Gerçekte böyle olayların yaşandığına dair net bir tarihî kayıt yok. Ancak bu tür efsaneler, doğu kültürünün abartılı aşk hikâyeleriyle bezeli anlatılarına oldukça uygun. Hani bizim Karacaoğlan, Ferhat ile Şirin gibi destanlarımızda da benzer “ölümüne aşk” temaları vardır ya, işte öyle düşünün.

Ama kabul edelim, “Şah’ın bıyıklı karısına âşık olup intihar eden adam” hikâyesi, internette binlerce beğeni ve kahkaha garantili!

Advertisement

Anis’in Saraydaki Gücü: Sadece Güzellik Değil, Etki Alanı da Büyük

Anis-el Doleh’in asıl başarısı sadece görünüşünden ibaret değildi. Onun en dikkat çeken yönü, Şah üzerindeki siyasi ve duygusal etkisiydi. İran’daki kadınlar arasında böyle bir konuma sahip olmak kolay değildi. Zira harem, görünenden çok daha karmaşık bir güç arenasıydı.

Şah’ın danıştığı, fikir aldığı ve devlet meselelerinde onun kulağına fısıldayan bir figüre dönüşen Anis, bazı kararların alınmasında bile etkili olmuştu. Günümüz diliyle söylemek gerekirse: “O sadece Şah’ın karısı değil, aynı zamanda İran’ın ilk ‘First Lady’siydi.”

Advertisement

Şah ile İlişkisi: Gerçek Aşk mı, Strateji mi?

Nâsırüddin Şah, uzun süre hüküm sürmüş (1848-1896) ve kadınlara olan düşkünlüğüyle tanınan bir hükümdardı. Rivayete göre 80’i aşkın karısı vardı. Ancak Anis-el Doleh, onun gözbebeği olmayı başardı. Yani düşünsene, 80 kişi arasından sıyrılıp “kraliçe arı” olmak… Bir nevi İran versiyonu “The Bachelor” gibi!

Peki bu ilişki gerçekten büyük bir aşka mı dayanıyordu? Yoksa Anis, saray içi oyunlarda ustalaşarak konumunu mu sağlamlaştırmıştı? Cevap muhtemelen her ikisi. Hem akıllıydı, hem de duygusal bağı kuvvetliydi. Bu yüzden Şah, başka kadınlara olan ilgisini yavaş yavaş geri çekmişti.

Advertisement

Modern Kültürde Anis-el Doleh: Memlerin Kraliçesi

Günümüzde Anis-el Doleh, tarih kitaplarından çok Twitter paylaşımları, Reddit başlıkları ve Instagram memleriyle tanınıyor. Genellikle “geçmişin güzellik algısı” örneği olarak paylaşılan fotoğrafı üzerinden:

“Bu kadına aşık olup kendini atan adam vardı, ben WhatsApp’tan mavi tik bile alamıyorum…”

“O zamanlar aşk başka, biz hâlâ Ghostlanıyoruz…”

Bu tarz yorumlar hem mizahi hem de kültürel farkları sorgulatan nitelikte. Elbette ki güzellik algısı her dönemde değişiyor, ama Anis’in hikâyesi hâlâ dijital dünyada efsane olmaya devam ediyor.

Advertisement

Son Söz: Efsane mi, Gerçek mi, Yoksa İyi Bir PR Çalışması mı?

Anis-el Doleh, tarihte gerçek bir figür mü? Evet.

Şah’ın en sevdiği kadını mıydı? Büyük ihtimalle.

Uğruna insanlar intihar etti mi? Muamma.

Advertisement

Ama şu kesin: Anis-el Doleh, sadece geçmişin değil, bugünün de en ilginç kadın figürlerinden biri. Hakkındaki söylentiler, meme kültürüyle birleşip onu bir sosyal medya ikonuna çevirmiş durumda. Belki de onu asıl “unutulmaz” yapan şey bu: Gerçek ile efsane arasında gidip gelen bir kadının dijital çağda yeniden doğuşu.

Kısacası, ister tarih meraklısı olun, ister mem avcısı, Anis-el Doleh’in hikâyesinde sizi içine çekecek bir şey mutlaka bulursunuz. Belki de asıl güzellik, biraz gizemli olmaktır. 😉

Advertisement


The Geyik sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Advertisement
Click to comment

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply

Bunları da sevebilirsin