Sonbaharda Sinema Başkadır : Filmekimi 2017

Sonbaharda film denildiğinde akla ilk gelen festival olan Filmekimi, 16. yılında bizleri yine harika yapıtlarla buluşturuyor.

İstanbul için bu yıl 29 Eylül-8 Ekim tarihleri arasında gösterimde olacak festival, Ankara, İzmir, Eskişehir, Diyarbakır, Edirne ve Bodrum gösterimleri için de program tarihlerini resmi sitesinde açıkladı.
Festivale 1 hafta kalmışken şimdi not defterinizi hazır ettiyseniz öne çıkan filmlere göz atalım.

Filmekimi 2017

1- The Square | Kare

Cannes Film Festivali‘nde bu yıl Altın Palmiye Ödülü ile dönen filmin yönetmen koltuğunda Ruben Östlund oturuyor. Sanatsal içerikler ile beraber, toplumsal yozlaşmanın, riyakarlığın, sansür ve özgürlüklerin sanat çerçevesinden ele alındığı keskin bir dille anlatılan filmde başrollerde Domonic West ve Elisabeth Moss bulunuyor.

2- The Killing Of Sacred Deer | Kutsal Geyiğin Ölümü

Ödüllü filmlerden bir diğeri olan Kutsal Geyiğin Ölümü, Cannes  Film Festivali‘nde En İyi Senaryo ödülünü alarak izleyenleri kendisine çekmeyi başardı. Yönetmen koltuğunda gerçek bir sinema dehası olan ve yapıtlarıyla kendinden söz ettiren Yorgos Lanthimos bulunuyor. Tabi baş rollerinde Nicole Kidman ve Collin Farrell olunca ister istemez bu üçlünün olduğu yapıtı heyecanla bekliyoruz. Film başarılı bir cerrah ve babasının boşluğunu onunla doldurmaya çabalayan bir ergen etrafında dönüyor. Aileye, suçluluk duygusuna ve sınıfa dair etkiler yaratan bir film bizi bekliyor.

3- You Were Never Really Here | Sen Gerçekten Burada Değildin

Joaquin Phoenix‘e En İyi Erkek Oyuncu Ödülünü ve yine En İyi Senaryo ödülü alan filmin yönetmen koltuğunda oturan Lynne Ramsay.  Sosyopat bir savaş gazisi, kötü insanların eline düşmüş bir kız çocuğu, nüfuzlu birtakım devlet adamlarını da içine alan girift bir suç ağı.. Sıradan bir polisiye filminden farklı olduğu otorilerce belirtilen film merakla beklediklerimiz arasında yerini alıyor.

4- The Beguiled | Gözaltında Tutulan

Yine ödüllü filmlerden birisi olan The BeguiledSofia Coppola‘ya En İyi Yönetmen Ödülünü getirdi. Film konu olarak kadın bakış açısı ile Amerika’da çıkan iç savaş sırasında Virginia’daki bir kız okulunda yaşanan gerilim ve içten içe kumpası ele alıyor. Kadrosunda Nicole Kidman, Colin Farrell, Elle Fanning yer alıyor.

5- Good Time | Soygun

Cannes Film Festivali‘nde En İyi Soundtrack Ödülü alan film, sinema coşkusu ve gerçeklik duygusuyla yoğrulmuş zıpkın gibi tecrübe sunan Safdie Kardeşler, alabildiğine ilginç bir suç filmiyle karşımızdalar. Filmin odağında bir ağabey ile kardeşi var. Sonu kötü biten bir soygun girişimi sonrasında zihinsel engelli kardeşi tutuklanan Connie, onu kurtarabilmek için zamana karşı yarışacağı bir gecelik bir yolculuğa çıkıyor. Safdie Kardeşler, bir saat gibi işleyen filmlerinde izleyiciyi sürüklemek için şablonlara ihtiyaç olmadığını kanıtlıyorlar. Soygun kurgusuyla, performansıyla kendini aşan Robert Pattinson’ıyla, Oneohtrix Point Never’ın müzikleriyle ve sonsuz yan karakter geçidiyle sarhoş eden bir film.

6- 120 Battements Par Minute | Kalp Atışı Dakikada 120

Bir zamanlar bizzat Act-Up Paris’te görev almış olan yönetmen Robin Campillo, Cannes’da izleyiciler kadar eleştirmenlerden de övgü alan yeni filminde, 1990’ların başında AIDS’e karşı farkındalık yaratmaya çabalayan bu aktivist örgütün hikâyesini anlatıyor. Campillo’nun bu filmi anlatısal olarak çok keskin manevralara sahip, sürprizlerle dolu bir dram. Cannes ana yarışma jürisinin başındaki Pedro Almodovar’ın en çok etkilendiği ve hatta basın toplantısı sırasında gözyaşlarını tutamadığı Kalp Atışı Dakikada 120, duygusal yoğunluğu oldukça yüksek, yaralayıcı ve zihinlere kazanan sinemasal anlar yaratıyor. Kalp Atışı Dakikada 120, Fransa’nın Oscar adayı olarak seçildi. 2017 Cannes Büyük Ödül, Kuir Palmiye, FIPRESCI, François Chalais Ödülü gibi birden fazla ödülü kazanarak merakla izlenecekler arasında yer alıyor.

7- İn The Fade | Paramparça

Yönetmen koltuğunda  Fatih Akın ve yine ince dokunuşlar olan bir yapıtı daha. Cannes Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülünün sahibi olan Diane Kruger ile izleyenleri soluk soluğa bırakacak, Fatih Akın’ın güçlü sinema dilinden amansız bir intikam öyküsü, düzene karşı bir başkaldırı… Almanya’daki ırkçı cinayetlerin yarattığı karanlıktan hareketle senaryosunu yazan Akın, kurbanlara adadığı filminde başkarakterini bir an bile yargılamayarak etraflı bir karakter portresi sunuyor.

8- England İs Mine | İngiltere Benim

Müzik dünyasının en özgün, en karizmatik, en gizemli isimlerinden Steven Patrick Morrissey’in 1970’lerde Manchester’daki ilk gençliğinden The Smiths’i kurduğu günlere, kapsamlı bir portresi İngiltere Benim’de çiziliyor. Duygu yüklü şarkı sözleriyle, benzersiz ses tonuyla, The Smiths ile başlayıp solo kariyeriyle İngiliz ve hatta dünya müziğini hâlâ etkilemeyi sürdüren idol müzik adamı Morrissey’i filmde Christopher Nolan’ın son filmi Dunkirk’te de rol alan, yükselişteki genç oyuncu Jack Lowden canlandırıyor. Dünya prömiyerini temmuz ayında Edinburgh Film Festivali’nin kapanışında yapan İngiltere Benim, adını The Smiths şarkısı “Still Ill”den alıyor.

9- Loveless | Sevgisiz

2017 Cannes Jüri Ödülü ve 2017 Münih En İyi Uluslararası Film ödülleri ile dikkatleri üzerine çeken filmde, birbirlerine karşı nefretle dolu bir kadınla bir erkek ve arka odada, korku içinde gözyaşlarına boğulmuş çocukları… Sevgisiz, bu çocuğun ansızın ortadan kaybolması üzerine onu aramaya başlayan, boşanma arifesindeki bir karı-kocanın bezginlik ve pişmanlıkla yaralı çabalarının hikâyesini anlatıyor. Günümüz Rus sinemasının büyük ustası Andrey Zvyagintsev, şiddetle, kavgayla ve sevgisizlikle yoğrulmuş, hayalleri kırılınca ağlamayı bile unutmuş bir toplumun portresini post-modern bilgi çağı filtresinden çiziyor. Yozlaşmış, çürümüş, hayati değere sahip kurumları ardı ardına işlevsiz hale gelmiş Rus toplumu, yönetmenin otopsi masasında.  

10- Mother ! | Anne !

Filmde Jennifer Lawrence’ın canlandırdığı, kocasıyla sakin bir hayat sürdüren bir kadının huzuru, yanlarına yerleşen bir çiftin gelişiyle bozuluyor. Film ekibinin “cesur, benzersiz, eklektik”, eleştirmenlerin “müthiş, ürkütücü, muhteşem” diye tanımladığı, anne!, Darren Aronofksy’nin bugüne kadar yönettiği en şaşırtıcı, en sürprizli film. Black Swan / Siyah Kuğu ile psikolojik gerilim türünde ustalığını kanıtlayan Aronofksy, anne! ile gerilim türüne yeni bir klasik kazandıracak gibi görünüyor.

11- Call Me By Your Name | Beni Adınla Çağır

2017 Sydney İzleyici Ödülü ile film severlerde güzel izlenim bırakan film, yılın en iyileri arasında gösteriliyor. İtalyan yönetmen Luca Guadagnino, James Ivory ile birlikte Andre Aciman’ın çok sevilen romanını beyazperdeye uyarlarken bütün maharetlerini benzersiz bir sinema duygusuyla bir araya getiriyor. Beni Adınla Çağır, her saniyesi üstün bir sinema aşkıyla örülmüş, temas ettiği tüm hisleri izleyiciye geçirmeyi başaran muazzam bir film.

12- Rodin

Gelmiş geçmiş en büyük heykel sanatçılarından Rodin, ölümünün yüzüncü yıl dönümünde yapıtlarının yanı sıra aşklarını da ele alan büyük bütçeli, göz alıcı bir filmle de gündemde. Dünya prömiyerini Cannes’da yapan Rodin, “Düşünen Adam” ve “Öpücük” gibi şaheserlerinin temeli olan “Cehennemin Kapıları”nı Paris’te henüz tamamlayan usta sanatçı Auguste Rodin’i sanatı ve çalkantılı özel hayatı prizmasından bakarak gözlemliyor. Rodin, bu benzersiz ustayı hayatını paylaştığı eşi Rose, yetenekli öğrencisi ve sonradan metresi Camille Claudel’e duyduğu tutku ve bugün, çağdaş heykel sanatının dönüm noktası olarak değerlendirilen yapıtlarıyla ele alıyor. Filmde Rodin’i İnsanın Değeri ile tanıdığımız Vincent Lindon, muhteşem bir performansla canlandırıyor.

 

 

Filmekimi 2017 yine dopdolu ve seyir zevki yüksek filmler sunarak bu sene de kaliteyi yükseltiyor. Sonbaharın en güzel zamanlarını en güzel filmlerde geçirmek için biletlerinizi almayı unutmayın.

Ayrıca Filmekimi 2017’de yer alan diğer filmlere ve festival programına  buradan ulaşabilirsiniz.
Filmekimi 2017 Programı


Hepinize şimdiden iyi seyirler !