Aşık Veysel’in Başkasına Kaçan Eşine Yaptığını Duyunca Şaşıracaksınız

Aşık Veysel’in torunu iş kadını Çiğdem Özer, üç yıl önce bir röportajda dedesinin ilk evlililiğiyle ilgili pek bilinmeyen bir olayı böyle anlatmıştı: “Köyün en güzel kızıyla evlendirilmiş dedem… Yol arkadaşlıkları aileleri tarafından tayin edilmiş iki insan. Hayat sürprizlerle dolu, gel zaman git zaman evdeki hizmetli Hüseyin’e kayıyor gönlü güzeller güzeli Esma’nın. Aşk bu, insanın gözünü karartır. Aşıklar bir gün kaçmaya karar veriyor ve Esma çocuğunu ve dedemi bırakıp kaçıyor. Ama Veysel de aşık ve kaçacakları gece görmeyen gözlerine rağmen her şeyi hissediyor.

AŞIĞIYLA KAÇAN EŞİNİN AYAKKABISINA BİR TOMAR PARA KOYDU

Neyse, bizim kaçaklar Samsun’a vardıklarında Bafra civarında soluklanmak için bir çeşmenin başında duruyorlar. Bitkinler, açlar, ceplerinde bir kuruş para yok. Esma çoraplarını çıkarıyor ve bir bakıyor ki içinde bir tomar para…

Evet yaban ellerde kurda kuşa yem olmasınlar diye… İşte bazılarımızın gönlü zengin… Hikaye burada bitmiyor aslında. Hüseyin’le Esma günün birinde perişan vaziyette köye dönüyor. Bu arada dedem ve Esma annenin çocuğu da ölüyor.

“İHTİYAÇLARI VAR MI?” DİYE SORDURUYORMUŞ

Dedem o zaman çok meşhur, ‘Esma’ların bir ihtiyaçları var mı?’ diye sorduruyormuş devamlı akrabalarına. O kadar içi acımış ki, bir şiir yazmış ‘Zalim, kafir, yetim koydun kuzumu/ Çocuğunu geride bırakıyor, zalim kafiri Hüseyin’ diye. Dedem ölüm döşeğindeyken helallik almak için kapıya kadar geliyor Esma anne, ama “İçeri girmeye yüzüm yok” deyip vazgeçiyor. Bir dostu dedemi Zara’ya davet etmiş. Orada üç ay kalmış Veysel… Yalıncak Baba Tekkesi’ne uğramış. Anneannem de orada yaşayan bir ailenin kızı…

Gülizar anne rüyasında dedemle evlendiğini görüyor ve bunu babasıyla paylaşıyor, babası da ‘Bu adam senin kısmetin kızım’ diyor ve evleniyorlar.”