Yaşamak İçin Aralarından Birini Yiyen Yolcuların Hikayesi

Pi’nin yaşamı filmini izlerken, filmin iki kahramanından biri olan Bengal kaplanına verilen “Richard Parker” ismi de nereden geliyor diye hepimiz düşünmüşüzdür. Filmde kaplana neden “Richard Parker” adı verildiğine dair bir ifade bulunmuyordu yanlış hatırlamıyorsam. İsim, ABD’li yazar Edgar Allan Poe’nun “The Narrative of Arthur Gordon Pym of Nantucket“ adlı kitabından alınmış. Poe’nun kitabında, batan bir gemiden dört kişi kurtuluyor. Uzun süre teknede kalmaları sonucu, içlerinden birini feda etmeyi düşünüyorlar. Bunun için kura çekiyorlar ve ölen kişi “Richard Parker” oluyor. Poe’nun romanı, 1838 yılında basılıyor.

richard-parker

Geçen günlerde Harvard’ın Justice dersini dinlerken, Michael Sandel, “Rv Dudley and Stephens” davasından bahsediyordu. 1884 yılında denize açılan Mignonette adlı teknede dört kişi var. Kaptan Tom Dudley, Edwin Stephens, Edmund Brooks ve ekibin en küçüğü olarak 17 yaşındaki “Richard Parker”… Ekip teknenin kaza geçirmesi nedeniyle sandala geçmek zorunda kalıyor ve kurtarılmayı bekliyor. Bir süre sonra yiyecekleri tükeniyor. En gençleri olan “Richard Parker” bu duruma dayanamıyor ve tüm ikazlara rağmen deniz suyu içiyor. Aç ve susuz geçen günlerin sonucunda, aralarından birini feda etmeyi düşünüyorlar. Bunun için kura önerisi getirseler de bir sonuca ulaşamıyorlar.

richard-parker

Dudley, zaten iyice zayıf düşen ve hastalanan Parker’ı öldürmeyi teklif ediyor. Sonunda kaptan Dudley, en zayıf olan Parker’ı bıçaklayarak öldürüyor. Geri kalanlar 17 gün boyunca, Parker’ın eti ve kanıyla besleniyorlar. Dudley ve Stephens, kurtarıldıktan sonra mahkemeye çıkmaktan kurtulamıyorlar. Halk onları haklı bulurken, mahkeme ilk başta ölüm cezası kararı veriyor ama daha sonra karar 6 ay hapise çevriliyor.
bot

Poe’nun 46 yıl öncesinde yazdığı kitabında da aynı konuyu işlemesi, kitapta ölen kişinin adının da “Richard Parker” olması gerçekten çok ilginç ve hayret verici. “Pi’nin Yaşamı” filmine gelecek olursak, “Richard Parker”ın hikayesini öğrenmemiz, filmi daha da anlamlı kılıyor. Kitaptaki “Richard Parker” karakteri ne kadar zayıfsa, filmde “Richard Parker” adı verilen kaplan da bir o kadar güçlü. Filmde de kaplan “Richard Parker” hastalanıyordu ve bu zamanlarda ona Pi bakıyordu. Pi, kaplanın bu durumundan yararlanmak yerine onunla daha da fazla ilgileniyordu. Bence “Richard Parker”dan bir bakıma özür dileniyordu. Yönetmen ya da senarist böyle bir şey düşündü mü bilmiyorum ama gerçek hikayeyi öğrendikten sonra, “Richard Parker” adı verilen Bengal kaplanının filmin sonunda arkasını dönüp gitmesi bana çok normal geliyor.

Kaynak: Mehmet Berkay Sülek