Facebook zaman tünelinin en karanlık noktasında

ABD başkanlık seçimlerinde Donald Trump’ın kampanyasının Facebook’un 50 milyon kullanıcısının verilerini izinsiz kullanması skandalı, sosyal medya devini dibe vurdurdu. En az 37 milyar dolar kaybeden Facebook’a ABD’de soruşturma açıldı, Zuckerberg İngiltere’ye ifade vermeye çağrıldı.

Amerikan sosyal medya devi Facebook’un, 50 milyon kullanıcısının verilerinin Kasım 2016’daki başkanlık seçimi kampanyasında kullanıldığının ortaya çıkmasıyla başı büyük derde girdi.

BREXİT’TEN TRUMP’A

İngiltere merkezli Cambridge Analytica isimli veri analiz şirketi, Brexit referandumu kampanyasında elde ettiği başarının ardından, ABD’de Donald Trump’ın kampanyası için çalışırken, Facebook’un yaklaşık 50 milyon kullanıcısının kişisel bilgisini izinsiz elde etti.

ESKİ ÇALIŞANI İFŞA ETTİ

Eski Facebook çalışanı Christopher Wylie’ın ifşa etmesiyle ortaya çıkan skandala göre Cambridge Analytica, bu veriler sayesinde oy verenlerin seçimlerini tahmin edip onları etkileyebilecek bir algoritma yazdı, kişiye özel siyasi reklamlar üretti.
Skandalın haftasonu tavan yapmasının ardından bugün Facebook hisselerinin son dört yılda bir gün içindeki en büyük kaybı görmesiyle şirket 37 milyar dolar değer kaybetti.

Ancak Facebook kurucusu ve CEO’su Mark Zuckerberg için kötü haberler bununla kalmadı.

İngiltere Bilgi Komisyonu, Cambridge Analytica hakkında soruşturma başlatmaya hazırlanıyor, şirketin ofislerinde arama yapmak için mahkemeye de başvurdu. İngiliz parlamentosunun Dijital, Kültür, Medya, Spor Komisyonu da Zuckerberg’i mektup göndererek ifade vermeye çağırdı.

AP DEVREYE GİRDİ: DEMOKRASİNİN MANİPÜLE EDİLMEDİĞİNİ KANITLA

Avrupa Parlamentosu (AP) Başkan Antonio Tajani’den ”Mark Zuckerberg’i Avrupa Parlamentosu’na davet ettik” açıklaması geldi. Tajani, ”Facebook’un, kişisel verilerin demokrasiyi manipüle etmek için kullanılmadığına, 500 milyon Avrupalının temsilcileri karşısında açıklık getirmesi gerekiyor” vurgusu yaptı.

ABD Federal Ticaret Komisyonu, Facebook’a kişisel verilerin kullanımıyla ilgili kullanıcılarıyla yaptığı anlaşmanın kurallarını ihlal edip etmediğine dair soruşturma açtı.

FACEBOOK’U SİL KAMPANYASINA YOĞUN İLGİ
Bu gelişmeler karşısında sosyal medyada Facebook’u Sil etiketiyle (#DeleteFacebook) kampanya başlatıldı ve yoğun katılıma sahne oldu.

CAMBRIDGE ANALYTICA NE YAPIYOR?

Facebook’la ilişkisi mercek altına alınan Cambridge Analytica, BBC Türkçe’nin haberine göre, ‘tüketici, takipçi, seçmen davranışlarını değiştirmek isteyen’ iş dünyası ve siyasi partilere hizmet sunan bir veri analiz şirketi.

2013’te kurulan şirket, tüketici verilerini analiz edip, davranış bilimini kullanarak kuruluşların pazarlama araçlarıyla hedef kitlesi olarak belirleyeceği kişileri tespit ediyor.

PSİKOLOJİ ALANINDA AKADEMİSYEN KOGAN’IN ROLÜ
50 milyon Facebook kullanıcısının verileri ise 2014 yılında İngiltere merkezli akademisyen Aleksandre Kogan ve şirketi Global Science Research tarafından toplandı. Bunun için Cambridge Üniversitesi’ndeki ‘thisisyourdigitallife’ adlı uygulamasından istifade edildi. Binlerce kişi, akademisyene ait ‘Global Science Research’ firması üzerinden para karşılığında kişilik testi uygulamayı ve kişisel bilgilerinin akademik araştırma amaçlı kullanılmasını kabul etti. Fakat uygulama teste katılanların Facebook arkadaşlarının da bilgisini toplayarak milyonlarca profillik bir veri havuzu oluşturdu.

FACEBOOK İZİN VERDİ

Buradaki kilit nokta, Facebook’un Kogan’a bilgilere erişebilmesi için izin vermiş olması.

Facebook, “İnsanlar bilerek bilgilerini paylaştılar, herhangi bir sisteme girilmedi, şifreler ve hassas bilgiler çalınmadı veya hacklenmedi” dedi. Fakat Kogan, verileri Cambridge Analytica’yla paylaşarak ticari amaçla kullanıp ruhsat şartlarını ihlal etmiş oldu.

‘KULLANICILARDAN İZİNSİZ ELE GEÇİRDİLER’

Facebook’ta usulsüz veri toplandığı iddialarını ifşaa eden Christopher Wylie ise bu kişisel bilgilerin çoğunun izinsiz ele geçirildiğini belirtti. Wylie’a göre Cambridge Analytica, seçim sandıklarındaki tercihleri etkileyebilecek ve öngörebilecek güçlü bir yazılım kullanıyor, öyle ki bu sistem ‘tam teşekküllü bir propaganda makinesi’ niteliğinde.

Şirket ise cumartesi günkü açıklamasında usulsüzlük iddialarını reddetti ve verilerin hiçbirinin 2016 ABD’de başkanlık seçiminde kullanılmadığını savundu. Facebook’un hizmet kullanım şartlarına tam uyduklarını, elde ettikleri verilerin hepsini sildiklerini iddia etti.

‘KARALAMA, ŞANTAJ DAHİL’

Ama bu arada İngiliz Channel 4 televizyonu, pazartesi günü yayımladığı haberinde, Sri Lanka’da yerel seçimlerde adayının kazanmasını isteyen bir Sri Lankalı müşteri kılığına giren muhabirleriyle Cambridge Analytica CEO’su Alexander Nix’i gizli kameraya çekti.

Görüntülerde Nix, siyasetçilerin nasıl itibarsızlaştırılacağı ve haklarında ne gibi kampanyalar yürütüleceğini anlatırken görülüyor. Önerdiği taktikler arasında ‘Ukraynalı kızlarla şantaj yapıp tuzağa düşürmek ve rüşvet’ de var. Şirket bu iddialar için de ‘saptırılmış’ açıklaması yaptı.

TRUMP’IN EKİBİ KURUCULARI ARASINDA

Trump destekçisi ve kampanyasının en büyük bağışçılarından Robert Mercer, Cambridge Analytica’nın kuruluşunda 15 milyon dolar mali kaynak sağlamıştı. Aşırı sağcı Breitbart internet sitesinin de kurucusu olan Mercer’i şirketle tanıştıran isim ise Steve Bannon. Bannon, 2014-2016 yılları arasında şirketin yönetim kurulundaydı. Daha sonra Trump’ın seçim kampanyasına geçti ve baş stratejisti olarak çalıştı.

Şirket, Trump’ın başkanlık kampanyasında çalıştı. İnternet sitesinde, milyonlarca veriyi analiz edip en çok ikna edilebilecek seçmenlerin tespit edildiği, ilgilendikleri meselelerin belirlendiği ve ‘kişiyi hedef alan’ mesajlarla ‘harekete geçirildikleri’ yazıyor. ABD’de 17 eyalette her gün anket yapıldı ve internet reklamcılığı, sosyal medya aracılığıyla bu kitleye mesajlar atıldı. Şirket bu yöntemle bağışları, katılımı artırdıklarını ve Trump’ın zaferine katkıda bulunduklarını söylüyor.

Tr Sputnik