Fulya’daki Bardakçı Baba Bir Şehir Efsanesi Mi?

İstanbul Fulya’da bir türbe var.. Camla çevrili.
Bardakçı Baba Türbesi..
Bir ara dolup taşıyormuş..
Evlenmek isteyen..
Çocuğu olmayan..
Eşiyle kavga eden..
İş arayan..
Hastalığına çare arayan..
Sınav kazanmak isteyen..
Kısacası umut dilenen herkes..
Geliyor, dilek tutuyor, mum yakıyor, bardak kırıyormuş ve bu ritüel yıllarca sürmüş.

Türbeyi bugüne kadar ziyaret edenlerin sayısı milyonları geçmiştir..
Bardakçı Baba türbesi uzun yıllar boş bir arsadaydı..
Sonra belediye etrafını çevirdi, bir türbe haline getirdi..
Tabela bile asıldı..
bardakcibaba

Şimdilerde ise cam ile çevrili fakat o çok sayıda ziyaretçinin dualar etmek için geldiği eski günlerinden uzak.
Peki bu türbenin hikayesi nedir?
bardakcibabadua

İşte bu türbenin yakınında bulunan ve o dönem adı Diş Hekimliği Yüksekokulu olan Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun bir diş hekiminin iddiaları, Bardakçı Baba’dan medet umanların hayallerini yıkacak nitelikte.
Çünkü bugün Beşiktaş’ta muayenehanesi bulunan diş hekimi H.D., 34 yıl önce öğrenciyken, koruluk alanda ders çalıştıkları yere şaka için ‘Bardakçı Baba’ yazısı asıp küçük bir mezar yeri yaptıklarını, zamanla çevre sakinlerinin buranın etrafını çevirerek türbe yaptığını iddia ediyor ve ‘Mezarın içi boş’ diye konuşuyor.

‘Masamız türbe oldu’
Öğrenciyken, 1968 – 1969 yıllarında Fulya’da yol bile olmadığını söyleyerek söze başlayan H.D., ‘Bardakçı Baba’ hikayesini şöyle sürdürdü:
“Şimdi spor tesislerinin bulunduğu ağaçlık, koruluk alana bir masa koyup ders çalışıyorduk. Masada sürekli bardaklarımız duruyordu. Espri olsun diye bir tahtaya ‘Bardakçı Baba’ yazıp oraya astık. Küçük bir mezar da yaptık. Ders çalıştığımız kafatasını da içine koyduk. 1970’li yılların sonunda yol çalışması yapılırken, işçiler yazıyı ve buldukları kafatasını, yolun karşı tarafına yerleştirmiş. Zamanla etrafı çevrilmiş ve türbe haline gelmiş. Orayı kazsalar hiçbir şey çıkmaz. Belki benim plastikten damak ve diş yaptığım kafatası çıkabilir. Onun dışında böyle bir türbe yok.”

Türbenin eski halinden bu haline gelmesi de Milliyet’te yayınlanan bu üstte anlattığımız röportajdan sonra oldu.

Yani Bardakçı Baba hala doğrulanmayan bir şehir efsanesi…